FIKRALAR

                                                                                1 - 2 - 3 - 4

BALON

Balonla seyahat eden bir gezgin kaybolduğunu anlayınca balonunu alçaltır ve aşağıda tarlaların arasında yalnız gezinen bir adama doğru yaklaşır.

- Affedersiniz bana nerede olduğumu söyleyebilir misiniz?

Diye bağırır. Aşağıdaki adam:

- Siz su anda sıcak hava ile hareket eden bir balonunun içinde yerden 10 metre yukardasınız.

Diye cevap verir.

- Siz de sanırım Bilgi İşlemcisiniz.

- Evet ama nasıl bildiniz?

- Zor olmadı. Bana söylediğiniz her şey teknik olarak çok doğru ama sonuçta hiçbir işime yaramıyor.

Bu sefer aşağıdaki adam gözlerini kısarak yukarı bakar.

- Siz de İşletmecisiniz değil mi?

Diye sorar.

- Evet ama siz nasıl bildiniz ?

- Kolay oldu.

Der aşağıdaki adam.

- Nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz, nereye gittiğinizi bilmiyorsunuz ve benim yardım etmemi bekliyorsunuz. Sizinle tanışmamızdan önceki durumunuzla şu anki durumunuz arasında herhangi bir fark yok ama şimdi durumun sorumlusu olarak beni gösteriyorsunuz.

 

BANU ALKAN

Florida, Miami modası var ya sanatçılarımızdan.. Banu Alkan da atlamış gitmiş Miami'ye. Türkiye' de iken demişler ki, “Florida timsah cennetidir. Timsah orda çok ucuzdur.” Hemen bir timsah ayakkabı almak için dalmış ilk dükkana Banu. Seçmiş. Fiyat?. Ateş pahası. Öbür dükkan. Ateş pahası. Tepesi atmış Banu'nun. Tezgahtara bağırmış.. “Şimdi gider, kendime bir timsah avlarım. O zaman daha uygun bir fiyatla timsah ayakkabım olur.” “Hemen” demiş tezgahtar. “Hemen gidin. Büyük bir tane yakalayın ama. ” Banu dalmış, Florida' nın uçsuz bucaksız bataklıklarına.. Akşam tezgahtar evine dönerken bir bakmış Banu elinde bir tüfek. Sulara dalmış. 5 metre boyunda bir timsah da ona doğru yüzüyor. Kıyıda 10, 12 timsah ölüsü, sırtüstü çevrilmiş yan yana yatıyor. Çekmiş tetiği Banu. Tam açık ağzından vurmuş hayvanı.. Sürükleyerek kıyıya çekmiş. Bin bir güçlükle sırtüstü çevirmiş ve öfkeyle bağırmış. “Hay Allah kahretsin. Bunun da ayakkabısı yok!..”

 

BATTANİYE

Üst yatakta yatan adam tam dalıp gitmek üzereydi ki, alt yatakta yatan orta yaşlı kadının sesi duyuldu. “Affedersiniz Mehmet Bey. ”  dedi kadın. “Çok üşüdüm. Acaba bana bir battaniye bulabilir misiniz? ” Adamın uykusu da, keyfi de kaçmıştı. “Daha iyi bir fikrim var. ” diye homurdandı, “Evliymiş gibi yapmaya ne dersiniz? ” önce mahcup bir kıkırdama duyuldu alt yataktan... Sonra da, “Harika bir fikir. ” dedi kadın, “Ben mi oraya geleyim, yoksa siz mi buraya inersiniz? ”    “Hiçbiri. ” dedi adam, “Kalk, kendi battaniyeni kendin al... ”

 

BEBEK

Evli çiftin iki tane birbirinden güzel genç kızları var, ama bir tane de oğulları olsun istiyorlar ve aylar süren denemelerden sonra kadın üçüncü kez hamile kalıyor. Dokuz ay sonra doğum zamanı geliyor. Adam doğumhane kapısında bir oraya bir buraya yürürken en sonunda hemşire kapıyı açıyor. “Müjde..!!! Nur topu gibi bir oğlunuz oldu.” Adam sevinçten deli gibi doğumhaneye dalıp bebeği görmek istiyor. Ama bir de bebeği getiriyorlar ki. Adam dumura uğruyor bir anda. “Aman Tanrım. Bu hayatımda gördüğüm en çirkin bebek!!! ” Hemen karısının yanına koşuyor. “ Bu nasıl olur? Bundan önce iki tane dünya güzeli kız doğurttum sana. Yoksa bu çocuk başkasından mı? ” Karısı gayet sakin, gülümsemiş. “Hayır tatlım.. Bu sefer değil. ”

 

BEN ANLAMAM

İstanbul sokaklarında dolaşırken Musevi bir vatandaşa rastlayan Temel, hemen adamın yakasına yapışıp: - Ula gel buraya siz niye Hz.Zekeriyya'yı şehit etdunuz, eldürdunuz.

Musevi şaşkın şaşkın.

- İyi ama bu kaç bin sene önce oldu . Benim suçum ne?

Temel cevap verir:

- Anlamam ben daha yeni duydum.

 

BEYİN

Gelecek zamanların birinde bir beyin sergisi varmış. Konuşmacı beyinleri tanıştırıyormuş.

- Bu beyin Levent Kırca' ya ait ve fiyatı 50 milyar.

- Bu beyin Fatma Girik' e ait ve fiyatı 20 milyar.

- Bu beyin Orhan Pamuk' a ait ve fiyatı 1 milyar

- Bu beyin Tansu Çiller'e ait ve fiyatı 500 milyar.

Oradan bir dinleyici sorar.

- Tansu Çiller'in beyni niye bu kadar pahalı?

Konuşmacı şöyle der.

- Hiç kullanılmamış da ondan.

 

BILL GATES

Bill Gates ölmüş ve Tanrının huzuruna çıkmış. Tanrı:

- Sen iyi bir çocuksun Bill. Herkese yapmam ama sana seçme hakkı vereceğim, cenneti de cehennemi de gör, hangisini istersen oraya git.

Bill önce cehenneme gitmiş, deniz kenarında, harika bir gün batımı yaşanmaktaymış, kızarmış köpükler kumları yalıyor, hafif ılık rüzgarda palmiyelerin yaprakları nazlı nazlı sallanıyormuş.

- Allah Allah demiş Bill, Bize hiç böyle anlatmamışlardı!

Sonra cennete gitmiş. Orası da fena değilmiş ama doğrusu cehennemle kıyaslanmazmış. Cehennemi seçtim demiş tanrıya. Güzel düşler kurarak kapıdan girdiğinde tam da bildiği cehennemle karşılaşmış; kazanlar kaynıyor, zebaniler ortalıkta dolaşıyor, alevler gökyüzünü kızıla boyuyormuş.

- Aman! Hemen Tanrıya çıkmam lazım! Benim ilk gördüğüm cehennem böyle değildi.?

Tanrı gülmüş.

- Çok geç artık Bill. Seçimini yaptın. O ilk gördüğün sadece ekran koruyucuydu...

 

BİLGİLİ BABA

Oğlan   : Baba seks neden zevklidir?

Baba     : Bak oğlum seks burnunu karıştırmaya benzer.Burun her zaman parmaktan daha çok zevk alır.

Oğlan   : Neden kadınlar tecavüz edilmekten nefret ederler?

Baba     : Sen sokakta yürürken biri gelip burnunu karıştırsa hoşuna gider miydi?

Oğlan   : Baba neden bayanlar adet günlerinde seks yapamazlar?

Baba     : Burnun kanasaydı karıştırabilir miydin?

Oğlan   : Erkekler neden prezervatifle seks yapmaktan hoşlanmazlar?

Baba     : Eldiven giyip burnunu karıştırmazsın herhalde.

Oğlan   : Baba neden seks özeldir?

Baba     : Sınıfın önünde burnunu karıştırmazsın değil,mi?

Oğlan   : Baba sen süpersin yaaaa!....

1 - 2 - 3 - 4