FIKRALAR
BALON
Balonla
seyahat eden bir gezgin kaybolduğunu anlayınca balonunu alçaltır ve aşağıda
tarlaların arasında yalnız gezinen bir adama doğru yaklaşır.
-
Affedersiniz bana nerede olduğumu söyleyebilir misiniz?
Diye
bağırır. Aşağıdaki adam:
-
Siz su anda sıcak hava ile hareket eden bir balonunun içinde yerden 10 metre
yukardasınız.
Diye
cevap verir.
-
Siz de sanırım Bilgi İşlemcisiniz.
-
Evet ama nasıl bildiniz?
-
Zor olmadı. Bana söylediğiniz her şey teknik olarak çok doğru ama sonuçta
hiçbir işime yaramıyor.
Bu
sefer aşağıdaki adam gözlerini kısarak yukarı bakar.
-
Siz de İşletmecisiniz değil mi?
Diye
sorar.
-
Evet ama siz nasıl bildiniz ?
-
Kolay oldu.
Der
aşağıdaki adam.
-
Nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz, nereye gittiğinizi bilmiyorsunuz ve benim
yardım etmemi bekliyorsunuz. Sizinle tanışmamızdan önceki durumunuzla şu
anki durumunuz arasında herhangi bir fark yok ama şimdi durumun sorumlusu
olarak beni gösteriyorsunuz.
BANU
ALKAN
Florida,
Miami modası var ya sanatçılarımızdan.. Banu Alkan da atlamış gitmiş
Miami'ye. Türkiye' de iken demişler ki, “Florida timsah cennetidir.
Timsah orda çok ucuzdur.” Hemen bir timsah ayakkabı almak için dalmış
ilk dükkana Banu. Seçmiş. Fiyat?. Ateş pahası. Öbür dükkan. Ateş pahası.
Tepesi atmış Banu'nun. Tezgahtara bağırmış.. “Şimdi gider,
kendime bir timsah avlarım. O zaman daha uygun bir fiyatla timsah ayakkabım
olur.” “Hemen” demiş tezgahtar. “Hemen gidin. Büyük bir
tane yakalayın ama. ” Banu dalmış, Florida' nın uçsuz bucaksız
bataklıklarına.. Akşam tezgahtar evine dönerken bir bakmış Banu elinde bir
tüfek. Sulara dalmış. 5 metre boyunda bir timsah da ona doğru yüzüyor. Kıyıda
10, 12 timsah ölüsü, sırtüstü çevrilmiş yan yana yatıyor. Çekmiş tetiği
Banu. Tam açık ağzından vurmuş hayvanı.. Sürükleyerek kıyıya çekmiş.
Bin bir güçlükle sırtüstü çevirmiş ve öfkeyle bağırmış. “Hay
Allah kahretsin. Bunun da ayakkabısı yok!..”
BATTANİYE
Üst
yatakta yatan adam tam dalıp gitmek üzereydi ki, alt yatakta yatan orta yaşlı
kadının sesi duyuldu. “Affedersiniz Mehmet Bey. ”
dedi kadın. “Çok üşüdüm. Acaba bana bir battaniye
bulabilir misiniz? ” Adamın uykusu da, keyfi de kaçmıştı. “Daha
iyi bir fikrim var. ” diye homurdandı, “Evliymiş gibi
yapmaya ne dersiniz? ” önce mahcup bir kıkırdama duyuldu alt
yataktan... Sonra da, “Harika bir fikir. ” dedi kadın, “Ben
mi oraya geleyim, yoksa siz mi buraya inersiniz? ”
“Hiçbiri. ” dedi adam, “Kalk, kendi
battaniyeni kendin al... ”
BEBEK
Evli
çiftin iki tane birbirinden güzel genç kızları var, ama bir tane de oğulları
olsun istiyorlar ve aylar süren denemelerden sonra kadın üçüncü kez hamile
kalıyor. Dokuz ay sonra doğum zamanı geliyor. Adam doğumhane kapısında bir
oraya bir buraya yürürken en sonunda hemşire kapıyı açıyor. “Müjde..!!!
Nur topu gibi bir oğlunuz oldu.” Adam sevinçten deli gibi doğumhaneye
dalıp bebeği görmek istiyor. Ama bir de bebeği getiriyorlar ki. Adam dumura
uğruyor bir anda. “Aman Tanrım. Bu hayatımda gördüğüm en çirkin
bebek!!! ” Hemen karısının yanına koşuyor. “ Bu nasıl
olur? Bundan önce iki tane dünya güzeli kız doğurttum sana. Yoksa bu çocuk
başkasından mı? ” Karısı gayet sakin, gülümsemiş. “Hayır
tatlım.. Bu sefer değil. ”
BEN
ANLAMAM
İstanbul
sokaklarında dolaşırken Musevi bir vatandaşa rastlayan Temel, hemen adamın
yakasına yapışıp: - Ula gel buraya siz niye Hz.Zekeriyya'yı şehit etdunuz,
eldürdunuz.
Musevi
şaşkın şaşkın.
-
İyi ama bu kaç bin sene önce oldu . Benim suçum ne?
Temel
cevap verir:
-
Anlamam ben daha yeni duydum.
BEYİN
Gelecek
zamanların birinde bir beyin sergisi varmış. Konuşmacı beyinleri tanıştırıyormuş.
-
Bu beyin Levent Kırca' ya ait ve fiyatı 50 milyar.
-
Bu beyin Fatma Girik' e ait ve fiyatı 20 milyar.
-
Bu beyin Orhan Pamuk' a ait ve fiyatı 1 milyar
-
Bu beyin Tansu Çiller'e ait ve fiyatı 500 milyar.
Oradan
bir dinleyici sorar.
-
Tansu Çiller'in beyni niye bu kadar pahalı?
Konuşmacı
şöyle der.
-
Hiç kullanılmamış da ondan.
BILL
GATES
Bill
Gates ölmüş ve Tanrının huzuruna çıkmış. Tanrı:
-
Sen iyi bir çocuksun Bill. Herkese yapmam ama sana seçme hakkı vereceğim,
cenneti de cehennemi de gör, hangisini istersen oraya git.
Bill
önce cehenneme gitmiş, deniz kenarında, harika bir gün batımı yaşanmaktaymış,
kızarmış köpükler kumları yalıyor, hafif ılık rüzgarda palmiyelerin
yaprakları nazlı nazlı sallanıyormuş.
-
Allah Allah demiş Bill, Bize hiç böyle anlatmamışlardı!
Sonra
cennete gitmiş. Orası da fena değilmiş ama doğrusu cehennemle kıyaslanmazmış.
Cehennemi seçtim demiş tanrıya. Güzel düşler kurarak kapıdan girdiğinde
tam da bildiği cehennemle karşılaşmış; kazanlar kaynıyor, zebaniler ortalıkta
dolaşıyor, alevler gökyüzünü kızıla boyuyormuş.
-
Aman! Hemen Tanrıya çıkmam lazım! Benim ilk gördüğüm cehennem böyle değildi.?
Tanrı
gülmüş.
-
Çok geç artık Bill. Seçimini yaptın. O ilk gördüğün sadece ekran
koruyucuydu...
BİLGİLİ
BABA
Oğlan
: Baba seks neden zevklidir?
Baba
: Bak oğlum seks burnunu karıştırmaya benzer.Burun her zaman
parmaktan daha çok zevk alır.
Oğlan
: Neden kadınlar tecavüz edilmekten nefret ederler?
Baba
: Sen sokakta yürürken biri gelip burnunu karıştırsa hoşuna gider
miydi?
Oğlan
: Baba neden bayanlar adet günlerinde seks yapamazlar?
Baba
: Burnun kanasaydı karıştırabilir miydin?
Oğlan
: Erkekler neden prezervatifle seks yapmaktan hoşlanmazlar?
Baba
: Eldiven giyip burnunu karıştırmazsın herhalde.
Oğlan
: Baba neden seks özeldir?
Baba
: Sınıfın önünde burnunu karıştırmazsın değil,mi?
Oğlan : Baba sen süpersin yaaaa!....